Haftasonu Eskisehir'deydik. Tamamen tesadüfen 2 düğün için oradaydık!! Yine de şehri gezme fırsatını yakaladık .
Eskişehir, küçük ve modern bir Anadolu şehri . Havası soğuk ama insanları canlı canlı . Biraz Ankara havası var, biraz da Amsterdam .. her yer yeşil, tramway ve kanallar kanallar var.
Eskişehir belediye başkanı Yımaz Büyükerşen’ in Anadolu Universitesi atılımı ile bir hayli gelişmiş . Yeni genç nufusun artması ile şehirde hareket artmış . Her tarafta kafeler – restoran ve mekanlar var. En çok hoşuma giden Havelka var J .
Şehir Amsterdam’ın peyzajına benzetilmiş. Işıklar,kanal,şehre entegre olmuş büyük bir park ...
Porsuk' ta gondol ile gezilebiliyor. Gondol dışında aynı Amsterdam'daki gibi kanal botları var.
Yerli turistler ve Eskişehir sakinleri pazar günlerini kanalda gezerek kafelerde takılarak geçiriyor.
Her Anadolu şehri gibi burası da gıda yönünden bir hayli zengin. Dönmeden pastırma, süzme yogurt , bulgur, haşhaşlı ekmek , pekmez aldık. Cebeci ve ya Yasin diye bu konuda meshur marketler var.
Adalar denilen bir bölgesi var. Yemyeşil ve aradan nehir geçiyor. Çok güzel bir manzarası var. Burada yürüyüş yaptık . Eskişehir iklimi Ankara gibi , kuru ve soğuk ama bizim olduğumuz haftasonu güneşliydi ve bu yüzden tüm şehir dışarıdaydı. Onların arasına karışabildik. En sevmedigim sey Pazar günü bomboş sokaklardır ( Bakınız İzmir’de Pazar günü-Eskişehir beni bu konuda üzmediJ)
Alp - Neriman- Omer Cekic |
Son olarak meşhur odun pazarına gittik. Köfte yedik, mükemmeldi. Eskişehir’in madeni Luletaşı. Cografyadan hatırlarsınız. Beyaz lületaşından bir tesbih almayı eksik etmedik.
Sonunda bir haftasonu trene atlayıp Eskisehir’e bir daha gelmeye karar verdik. İstanbul’dan sadece 4 saat sürüyor.
Bu sefer gece bir canlı muzik mekanına gidip kendimizi genc hissedecegizJJ
Eskisehir ile ilgili super bir yazı buldum , onu da tavsiye ediyorum !
Eskişehir'in kışı sert,erkeği mert olur derler :))
YanıtlaSilSevgiler :)