29 Haziran 2011 Çarşamba

Invention of Lying

Hayatımızda ne kadar önemli bir sey yalan , ne onunla mutluyuz ne de onsuz yapabiliyoruz ama yalan güzel de bir renk hayatımızda .. Peki sizce en büyük yalan ne ?
Ben bu filmde buldum diyebilirim.
Film hiç yalan söylememiş bir dünyada bir insan beyninin birden yalan söylemeyi keşfetmesini anlatıyor.

http://www.imdb.com/video/imdb/vi2028667417/
Hiç yalan söylenmeyen dünyanın komedisi invention of lying! Super bir ingiliz komedisi ...
Coke : You drink it because it is famous
Pepsi : You drink it because there is no coke! diye, reklamların olduğu sahne süper.
Ama en büyük yalan göklerde yaşayan adam mı ne ?
İzleyin .çok doğal

Basroller


Ricky Gervais Ricky Gervais
 
Jennifer Garner Jennifer Garner- Alias tan tanıyoruz. 

27 Haziran 2011 Pazartesi

Bir İzmirli anneden Çeşme'de Tatil İpuçları

Oğlum Alp 20 günlüktü, onu alıp Çeşme’ye geri geldim. Boyumun en hızlı uzadığı bu yazlık mekana gençliğimi yaşadığım kekik kokulu boyalık sitesine bu sefer oğlumla gelmiştim. Biraz hüzünlü ama çok keyifli bir yazdan sonra her yıl olduğu gibi bu sene de Çeşmeye geldik. Ama bu sefer Alp çok daha bilinçli kendi yapmak istedikleri var. O artık 2 yaşında ... bundan sonra bazı şeylerin değişeceğini biliyorum . Zor ama bir o kadar da eğlenceli..
İStanbul'dan geliyoruz. Araba ile. Hiç saatlerimize uyamadık hayatta. Topçulardan geçiyoruz. Biz hep araba ile seyahat ediyoruz. Çünkü çok eşyamız var ve Çeşme'de geziyoruz. Bagajda bir mama sandalyesi bile var (IKEA)

Sadece 4 gün süren bu tatilde bir sonraki gelişimiz için bir çok pratik şey keşfettim. Önemli olan keyifli zaman geçirmem bu yüzden ne kadar rahat edebilirsek o kadar kafamızı dinleyebiliriz!

Boyalık  Sahil

İşte size benden Çeşme’de çocuklu tatil için 10 pratik çözüm!
1-      Plaj : Çeşme bu konuda en iyi yerlerden biri. Deniz çok uzun bir süre dizinize geliyor. Çocuga bir kolluk takıyorsunuz 1 metre bile kendi gidebilir, su asla boyunu geçmiyor. Ama biz sıcakkanlı bir aile olarak seçici davrandık. En rahat yapabildiğimiz plaj Boyalık kumsalında Altınevlerin plajı . Buraya kendiniz ekipman götürüyorsunuz ama su ılık ve alçak . Hem güveni hem konforlu.  Eğer sıcak konusunda bu kadar hassasiyetiniz yoksa da Çeşme rüzgarından kaçacak ikinci favori yer ise Çiftlikköy . Biz bir aile geleneği olarak Ramo ya gidiyoruz . Alternatif çok . Okan’ın yeri Kum Beach hep aynı koyun etrafında.Ayayorgikoyunu çok tavsiye edemiyorum, su hızla derinleşiyor, ve eliniz kolunuz ve mayonuzun içi kum içinde olsa da çocuklu tatil eşittir kumsalda tatil.
Eğer hava çok güzel ve deniz durgun ise , Bonjour Boyalık beach i deneyin . Sizi çok rahat ettiriyorlar zaten .
2-      Yanınıza alacaklarınız
a.       Tabiki super bir koruyucu : Coppertone 1 numaralı tercihim. Bu sene Nivea nın mavi spreyini de denedim gerçi . o da iyi . ama 1 numara 1 numara!
b.      Kova kürek: En ucuzunu bile alsanız kesinlikle su sürahisi olanı seçmenizi şiddetle tavsiye ederim. Alp ikinci gün sürahisini kaybetti ve kumsalda sürekli başkalarına dadanmak zorunda kaldıkJ bu arada Alp ile farkettik ki kale yapmak hem zahmetli hem de 2 yaş için çok zor , biz kocaman bir çukur yaptık, o da su getirip içine döktü  Bir nevi havuz yaptık diyelim . Alp bir süre sonra kendisi devam edebildi , ve su ile oynamak onu çok daha fazla mutlu etti.
c.       Minimum bir Philips Avent Magic Cup.( http://www.bebevitrini.com/Philips-Avent-Magic-Cup-Damlatmaz-Suluk-200ml,PR-244.html ) Bu bardak bir mucize. Deniz suyunu icine almadan 2-3 yaşında tüm çocukların plajda özgürce kullanabileceği tek bardak sanırım . 2 tane olursa alternatif içecekler oluşturabilirsiniz. Biz hep ayran ve ya elma suyu bulundurduk , çok sıvı almasına önem verdik. Ne olursa olsun hava çok sıcak!
d.      Meyve ve Kumru. Her daim elinizin altında sade kumru ve biraz erik olursa en azından ara bir öğün oluşturarak biraz daha keyif yapmak mümkün. Mısırda Gdo olaylarından sonra biz mısır yedirmedik oğlumuza.
e.      Büyük havlu : Çeşme Rüzgarlı bir yer . Şirin bebek havlularını taşırsanız ikinizden birisinin akşam tutulması çok mümkün.
f.        Huggies Swimmer: Bence artık mayo peşinde koşmayın. Huggies swimmers çok rahat kullanılabiliyor , ben iki adedini değiştire değiştire giydirdim. Başka hiçbirsey giymedi.
g.       Bandana: Eğer Alp gibi şapkayı protesto ediyorsa lastikli bandana deneyin. Ben kendime tbox tan aldığım penguenli bir bandana taktım . Alp çok daha rahat etti.
3-      Yemek / Gezmek : Sanırım en zoru bu olabilirdi! Alp in en sevdiği yemek Ilıca Kırçiçeğinde yediği kaşarlı kıymalı pide oldu. Biz yeni pipet kullanmaya başladık , bu yüzden yanında bir ayran ile Alp kendisi yiyebildi. Burası rahat . Saat 7 gibi çok kalabalık değil . Kendimize de Ege salatası ve bir Adana söyledik. Kırçiçeği çocukla yemek yemek için çok rahat . Ve temiz ! www.kircicegi.com.tr


İkinci akşam ise tabiki canımız balık istedi. Burada internetten sürüyle alternatif bulabilirsiniz. Ben mama sandalyesi olmamasına rağmen , Ilıca  oteli geçince sahilde derme çatma olan balıkçıyı tavsiye ediyorum. Daha sakin , denizin tam içinde ve çok lezzetli . Bir kaç çocuk olursa yer sahipleri çok çocuk canlısı . Çocuk için ikiye kesilmiş kılçıksız sardalyası da mükemmel . ama pusetinize ihtiyacınız var. Hele Alp gibi kıpır kıpır bir çocuk söz konusu ise , ağlasa sızlasa da arabasında oturuyor J
Bu arada sakın kavun yemeden ve yedirmeden geri gelmeyin ! Çeşme’nin tatlı kavununu sevmiyecek bir çocuk düşünemiyorum.

Ramo

Bir sevdiğim yer de Marina da Bonjour. Yemekleri mükemmel değil servis geç evet evet ama işte bu da bir nostalji .. Alp için kıymalı domatesli makarna söyledik. Burada yediklerimizi çok tavsiye edemiyorum , hatta keşke 7 gibi gidip biraz sarap peynir yaparak sonra yanda başka bir restorana geçseymişiz..
Çeşme Marina’da bir problem de puset taşımak çok zor , sürekli merdivenler var. Bu yüzden sıkışık da olsa Alaçatı daha rahat olabiliyor. Picante’ de bir frozen için akşamı uzatmaktan çekinmeyin.
Biraz da dünya görsünler . Yazın Alpi geç yatırmıyorum . Geç yatmaya hep problem çıkardım çocukluğum boyunca . Bu yüzden ona bunu yapmıyorum.

Bir diğer rahat yer ise Reyhan pastanesi , artık çıkıp aşağı Mia ya kadar yürüyebiliyorsunuz bile. www.reyhan.com a bakabilirsiniz. Ya da direk rokoko sipariş verebilirsinizJ

Geçen sene Alp daha küçüktü ve biz geceleri onu puseti ile Paparazzi’ye götürmişük ama bu sene biraz daha gündüzü uzun geçirdik.  Zaten bu seneki farkındalığı ile barda danseder ancak!
Yine de isterseniz daha nerede satıldığını bilmediğim kulaklıklara bakacağım . Bebekler için Ses geçirmeyen kulaklıklar! Belki biri bana bir fikir verir , yoksa Alp ile gece çıkmak artık zor!
Biz yine de şartları zorladık. Gece çocukla çıktığımız bir başka yer ise Yıldız burnu Pecos. Margaritaları başarılı , Alp de yanda deniz içindeki balıkları izlerken uyuyor,  çok agresif olmayan bu yerde saatlerce içip oturabildik .
Picante


Tatilde yemek konusunu çözdük sansak da Alpcik bugun Yeter teyzesinin şehriye çorbasına saldırdı. Gezince insan bunu unutuyor, belki de bazen ev yemegi yapmak gerekiyor.  Ben biraz rahat davrandım açıkçası.
Çeşme’ de nerede kalınır derseniz bilmiyorum , yıllardır kendi evimize gidiyoruz. Ama Altınyunus eski odalarına ragmen rahat bir yer. Bence Alaçatı’da kalıp hergün eşyalar taşıyarak denize gitmek çok mantıklı değil.Bundan dolayı hep Boyalık ve Ilıca koylarını tavsiye ederim. Radisson u çok tavsiye ediyorlar , ben de onların yalancısıyımJ
Bilmeyenler için Çeşme Migros ve kasabası arasında yolun sağ tarafında bir poliklinik var.  Çok yeni ve başarılı. Hemen yanında da benim daha önce görmediğim büyüklükte banka gibi bir eczane var. Bu yüzden olası durumlarda ilac ve doktora ulaşmak gayet rahat.
Kısa Çeşme sehayatimden ipuçları işte böyle!

Babazula ve Murat Ertel ile tanışma

Babazula Konseri ve Murat Ertel :
Murat ile : Emirdağlı ve Boğaziçi mezunu olmasından bir yakınlığımız oldu smiley
Bugun onu Boğaziçi mezunlar gününde dinledim ve izledim.  Babalar gününde Babazula ile tanışmak  iyi bir tesadüf oldu .
Bugün beni o şovdan ve müzikten başka birşey daha etkiledi. Murat Ertel, çok konuştu ama pek de boş konuşmadı..
Seyircilere ‘zaman geçtikçe görünmeyen duvarlara bağışıklık kazandığımızı ve o çizgileri aşmamayı öğrendiğimizi’ söyledi.
‘Oysa çocuklar bunu zamanla öğrendikleri için bazen hayattan daha fazla keyif alabiliyorlar.
Örneğin sahnenin önünde bir çizgi var. Siz bu çizginin önüne geçip buraya daha yakın olmaya çalışmıyorsunuz. Sahneye en yakın duran çizginin içindeki çocuklar. Hadi siz de çizgiyi aşın .’
Bir gru insan bunu gülümseyerek karşıladı ve çizgiyi yok sayarak öne ilerledik.
Babazula ise arkasındaki merdivenden indi ve insanların arasında konserine devam etti , çok farklı danslardan ve müziklerden oluşan bir şov oldu sonunda .. Japon (?!) dansçılar, Serra Yılmaz ile çok farklı bir sahne performansı.
Bugün karar verdim , ne kadar körleşmiş olabileceğime dikkat edeceğim. Ne yazıkki hep yasaklar, ayıplar ve kurallar içinde medeniyetten ve sosyalleşmekten bahsederken , eğlenmeyi dinlenmeyi ve boş yere takılmamayı ihmal ediyoruz..
 Peki kimdi bunu hatırlatan adam ? ve bu grup ?
http://tr.wikipedia.org/wiki/Baba_Zula
Ertel'e göre Baba Zula, 1996yılında Derviş Zaim'in yeni tamamladığı Tabutta Rövaşatafilmi için grubun öncülü sayılabilecek olan Zen'den yeni müzikler istemesi sonrasında oluştu. Grup Baba Zula ismini bu projeyle birlikte seçti[1]. Film için yaptıkları çalışma sonrasında ismi tutmayı düşünmeyen grup gelen başarı ve konser talepleri ile birlikte William MacBeath, Ralph Carneygibi isimlerle birlikte çalışmaya başlamış ve grubun konuk sanatçılarla çalışma formülü böylece oluşmuştur

Grup üyeleri

Murat Ertel elektro bağlamasıyla

Müzik tarzı ve etkilenmeler

Baba Zula'nın müziği Zen'e benzemekle birlikte göre daha yalın ve minimaldir. Ertel, Zen'in müziğindeki Batı etkisini fazla bulmaya başlamış, grubun ürettiği müziğin Türk halk müziğietkilerine ve belli tanımlamalar (gamvb.) altında doğaçlamayadaha açık hale gelmesini istemiştir. Bu anlamda Baba Zula'yla grubun Türk müziğinin de barındırdığı şekilde doğaçlamaları dahafazla, geleneksel formlara daha yakın, şarkı odaklı bir anlayışa geçtiği söylenebilir.

Babazulanın bir çok fotoğrafının olduğu kendi web sitesi var http://www.babazula.com/gecekondu/main.html

Bundan başka beni en çok güldüren bir şarkılarının klibi ile ilgili yaptıkları açıklama oldu . Bu klibi kendileri çekmemişler ve üstelik hiç beğenmemişler klibi izleyenlerden özür dileriz dediler !!
 Sanırım bu klipten bahsediyorlar !
http://www.youtube.com/watch?v=9y0xZrZ7oEw
Bir sana bir bana !
Kısacası Babazula benden tavsiye olunursmiley  Bu yazıyı okuduysanız
http://www.babazulafun.blogspot.com/a da göz atabilirsiniz.

Yaş 31

Yaş 31: Yaşlanıyor muyum ?

Bu soruya cevap vermek için bir tanım yaptım .

Eğer hayatımın oldugundan  daha özel oldugunu düşünüyorsam ve her ayın bir gün kadar hızlı geçmeye başladığını hissediyorsam ,bence yaşlanıyorum!
Eğer bir süre önce ne çok buraya gelirdik dediğim  yere en son 11 sene önce gittiğimi farkediyorsam  ki dün başıma geldi , evet yaşlanacağım çok az kaldı şu anda.
Yaşlanmak ile ilgili olarak ne derseniz deyin ben 30 a kadar bunu hissetmemiştim ,şimdi kendimi o tanımın içinde buldum .
İlk 10 yaşımda amacım hep buyumekti. Yaşımı, bilincim açıldığı günden itibaren 1-2 daha fazla söylemek çok onemliydi. Günler  uzundu.Her gun yepyeniydi...
Bugun 2 yaşındaki ogluma bakıyorum her gunu apayrı bir hayat sanki , her gün bir keşif ve bitmiyor.
Sonraki 10 yaşımda ise bulunduğum yaşı haykırdım. Hep birinin yaşımı sormasını bekledim
Kendimce ne kadar büyük ve önemli olduğumu ifade etmekti yaş. Hele 18 yaşımda kimliğimi alıp Alsancak kordonda bar bar gezmiştim hatırlıyorum . Her girişte kimliğimi keyifle göstermiştim. Evet 18 yaşındayım girebilirim.

Üçüncü 10 yaşımda yaşımı hep geriden söylemeye başladım. Garip bir dönemdi. Kendi ayaklarımın üstünde durmama az kalmıştı. Çocukluktan gençliğe adım attığım bu 10 yılda başıma gelmeyen kalmadı. Hayatımın en mutlu , en mutsuz zamanlarını en inişli çıkışlı duygularını, en ani kararlarını bu yıllarda aldım. Bu 10 senede mezun oldum , annemi kaybettim, 3 defa taşındım, 2 defa iş buldum , bir kac kez aşık oldum . Son zamanlarında ise evlendim ve çocuk sahibi oldum. bu yuzden 20-30 yaş arasını kendimde artık arabada sürücü koltuğuna geçmek gibi görüyorum. Hatta fazla gaza basmışım bile diyebilirim. Herşeyi 10 yıla sığdırdıktan sonra ee şimdi ne olacak ???

30 . yaşımda kendimce büyük bir parti yaptım. Mutluluk mu bir doygunluk mu bilemiyorum ya da çevre baskısı mı. Bir arkadaşım buna cok önem verdi ve grubumuzdaki (kızlar klubu) herkesin dogumgunlerine üşenmeden gitti.bunu hafife almayın ,6 ayda 2 ulkeyi 3 defa gezmiş oldu.

Gecen hafta ise 31 yaşımı doldurdum .gece rüyamda aranmayı unutulduğumu gördüm. bunu yorumlamaktan korkuyorum :) bütün gün aklıma 5-6 yaslarındayken annemlerin bize bebeklik fotograflarımızı gösterdiği an geldi . Aynaya baktıgımda artık kendimi degil annemi gördüğüme karar verdim. Kendimi sinus egrisinin ikinci kıvrımına yaklaşmış hissettim , bundan sonrası kaydıraktan kaymak gibi olacak bunu da buraya korka korka ama realistçe yazabiliyorum .

şimdi bakalım önümüzdeki 10 yılda neler olabilir diye düşünüyorum . sanırım yeni 10 yılında bilincli bir tuketici olmaya alışmıs bunyemle önce araştırıyorum :

30-40 yaş arası için bir match make sitesi var! Sloganı :
30 yaş altındakiler tazedir fakat bazen insanın midesine oturur
40 yaş üstündekiler bayattır insanı boza bilir
en ideali bizleriz diyebilenler..buyrunuz mikrofon sizde...
http://forum.memurlar.net
Yani altın çağa girmişim deyip kendimi tatmin etmek mumkun ama bazen işte iş başvuruları (ozellikle Tv kanalları yarışma programları)’ nda 30 yaşını aşmamıs sınırı gözüme çarpmıyor değil!!  Hangi altın çağ bu siz söyleyin!

Bu konuda bir meslek dalı hala sınırlarını zorlamış! Ülkemizde öğretmenlik yapmak istiyorsanız bu son deste !2007 den itibaren öğretmen olarak atanacak adayların 40 yaşından gün almamış olması gerekiyor (http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=301544)

30 un bir kırılma noktası olduğunu düşünen bir zeki de ben değilim .
Son bir haftadır İnternette geziyorum , başka neler var diye ...
En sevdiğim notlardan biri vikipedia oldu:
Age 30 transition - Vikipedya:    http://en.wikipedia.org/wiki/Young_adult_(psychology)
Bunu buldugum gibi yazıyorum , bazı yabancı arkadaşlarımla da paylaşmak istedim. Sonuna kadar dayanırsanız halen biraz umut var!!!
Daniel Levinson suggested that the first phase of early adulthood comes to a close around twenty-eight to thirty, when 'at about 28 the provisional character of the twenties is ending and life is becoming more serious...the age-thirty crisis
Others have spoken of 'the Catch-30 Passage...between age 28 and 32', stressing that 'it is not uncommon, at the approach to the thirties, to tear up the life structure one put together to support the original dream of the twenties, and to start anew - 'to create the basis for the next life structure.'
When 'the Age Thirty Transition' is a difficult one, 'in a severe crisis [s/]he experiences a threat to life itself, the danger of chaos and dissolution, the loss of hope for the future.
Settling down:
After the relative upheaval of the early 30's, the middle to late 30's are often characterized by settling down: 'the establishment phase', involving 'what we would call major life investments - work family, friends, community activities, and values.' What has been termed 'the Culminating Life Structure for Early Adulthood (33-40) is the vehicle for completing this era and realizing our youthful aspirations.
 People in their thirties may increase the financial and emotional investments they make in their lives, and may have been employed long enough to gain promotions and raises. They often become more focused on advancing their careers and gaining stability in their personal lives - 'with marriage and child-rearing, starting a family, coming to the fore as priorities.
Gail Sheehy, however, signposteds the same twenties/thirties division rather differently, arguing that nowadays 'the twenties have stretched out into a long Provisional Adulthood', and that in fact 'the transition to the Turbulent Thirties marks the initiation to First Adulthood.

Tanzanya / zanzibar

Hikayeden once herkesin merak ettikleri ile baslayacagım !
Tanzanyaya ucus yaklasik 9 saat . Turk Hava yollarının Naurobi ile baglantılı ucagı var. İstanbuldan  18 de kalkıyor, gece saat 2 buçukta varmıs oluyoruz.
Bu tatil için tavsiye edilen sure 2 hafta ! Tavsiye edilen zaman Mayıs sonu . Tavsiye edilen psikolojik konum ise gunluk hayatınızı biraz sorguladıgınız bir donem , herseyin ne kadar anlamsız bir rutinden ibaret oldugunu anlamak için super bir yer!  Kısacası 1 hafta Safari 1 hafta ise Zanzibar. Zanzibarda ise Nungwi!!! Ben safariyi yazamıyorum cunku biz sadece 2. Hafta kısmını degerlendirebildik

Donelim ucaktan indigimiz ana... Eger yuksek sezon degilse  Dareselam dan vize almak rahat.  50 $ ve bir de vize formu ve parmak izi alınıyor. Turkiyeden vize 60 €. Yine de yuksek sezon ise ( Temmuz sonu ve Kasım arası) Turkiyeden vize almanızı tavsiye ederim cunku Tanzanya gercekten slow motion bir ulke .  normalde  yaklaşık 3 dakika surebilecek vize işlemini 30 dakikada halledebiliyorsunuz. 
Vizeyi aldıktan sonra 2 sekilde Zanzibara ulaşabilirsiniz.
Tanzanya Dareselamdan ucak ile 20 dakikada , sehre inersenizde feribot ile 1,5  saatte gecmek mumkun. 3. Bir alternatifte normal feribot . bu yaklaşık 3 saat suruyor ve en ucuz opsiyon (25 $) http://azammarine.com/dan detaylı bilgi almak mumkun .
Thy ucagı saat 2 bucukta orada oldugu için biz o saatlerde inen bir takım insanlarla sosyalleşerek feribotu tercih ettik. Buna da kısaca deginecegim. İlk kez gittiginizde gece 2 bucukta Afrikaya inmek cok sevimli gelmeyebilir! Ama aslında Dunyanın 4 yanından bu saatte ucaklar geliyor ve yanlız ve ya 2 kişi yolculuk yapan cok insan var. Biz indigimizde 2 kişiydik ve bir İsrailli , bir Polonyalı, bir hintli , bir Malezyalı , 3 Amerikalı olarak buyuk bir grup oluverdik. Saat 5 te 3 taksi tuttuk . Taksilere 4 kişi binebiliyorsunuz ve sehirden feribota bindik
Aslında Ucak 60 dolar civarı . ama farklı bir terminale gitmek gerekiyor bu yuzden yine taksiye binecektik.
Burada bir tavsiye vermek gerekli , Afrika havayollarına online işlemleri 48 saat onceden yapmak gerekiyor. 4 havayolu var. Etiyopya , Kenya-Precision, Zanair  ve Coastal .
www.orbitz.com dan bilet almak mümkün.
Son dakikaya kalınca acentalar ile işlem yapıyor , bilet kadar da komisyon odemek zorunda kalabiliyorsunuz. Zanzibarda PAZARLIK cok onemli. 10 diyorlarda 1 diyerek pazarlıga baslamakta fayda var.  
Havaalanından Sehre Taksi 25000 TnZ Siling(25 TL)  . Asla daha fazlasını vermeniz gerekli degil. Ferry ise Economy class 35 US dolar.  First class a gerek yok cunku sadece yukarı kat first class.
Bir dikkatli olunacak noktada Taksiden en son feribota binme noktasını da gecerek official bilet satın alma noktasında inmek ve direk oraya gitmek . Yoksa 10 Afrikalının farklı acentalara sizi suruklemesi mumkun , inanın bunu istemezsiniz.

Gelelim işin hikayesine  biz 9 kişi havalimanında buluşmamız ardından , 7 30 ilk feribotla Dareselamdan Zanzibara yolculuk yaptık . Herkesin bambaska profillerde olup bu bambaska ortama bir anda adapte olması gercekten enteresandı. Amerikalı arkadaslarımız bizi Zanzirabarın girişinde bıraktı baska bir otelde rezervasyonları vardı Biz kalanlar olarak Stone Town a girdik  ve Marine Hosteline 3 arkadasımızı yerleştirdik. Nungwiye gitmeden once bize Prison ısland a gitmemizi tavsiye ettiler. Bizde gittik. Prison Island a bir kayık ile gidiyorsunuz . Toplam 35 dolar verdik. Tamamen bir pazarlık basarısızlıgı .ilk an soku diyelim. Biz otelin resepsyonu ile herseyi cozmeye calıştık , halbuki kendimiz sahile inip balıkcılara bizi prison islanda 15 dolara gotursene diyebilirdik. 10 dakika kadar botla gittik, arada hemen bir okyanusa atlayıp yuzduk snorkel yapmaya calıştık ama bir sey goremedik. yolumuzun sonunda adaya vardık. Prison island hollandalılar tarafından işletilen bir otl haline gelmiş. Biz Turtle parka gittik. 
Kaplumbagaları beslemek uzere. Ucreti 4 dolar.
İçerde Avusturyalı Amanda ile de tanıstık . Bize Nungwinin dogru secim oldugunu konfirme etti. Orada 100 – 150 yas arası dev kaplumbagaları Ispanak ile beslerken Nungwide her ay yapılan Full moon partynin o Cumartesi olacagını ogrendik . Kwenda da olacaktı , biz biraz daha farklı bir yerde kalıyorduk ama koyda bir yerden bir yere kolaylıkla bot ile gitmek mumkundu!

Herneyse , 35 dolar verdiyseniz de uzulmeyin cunku prison island yanında bir suru kucuk kucuk ada var ve muhtesem sahilleri var, biraz oralara da ugrayalım diyebilirsiniz, genelde kimsenin bir programı olmadıgı için yaklaşık bir gunu bu adalarda takılarak gecirmek mumkun.
Biz Nungwi için acele ettik ve bir arabaya uc kişi 30 dolar vererek Nungwiye gittik. 2 saatlik bir yoldu.
Sehri ve yerli yasamı gormek mumkundu. Artık 3 kişiydik Magda Tunc ve ben . Amanda ile ise bir sekilde buluşacagımızı konustuk. Ah işte tabiki de Zanzibara saat , telefon pahalı mucevher goturmeye gerek yok, bu arayıstaysanız bu yazının devamını okumayın bile cunku bu tatil sizi tatmin edemez : ) Ama sorun yoksa buraya gelen cogu turist yanında cep telefonu bile getirmiyor, biz cogu zaman otel resepsyonları , Afrikalılar ve internet cafeler vasıtası ile haberleştik!
Nungwi de Double tree Hilton , Flame Tree Cottages, Dafu , Yoga center ın oldugu tarafı tavsiye ederim. Temizlik konusunda cok beklentiniz varsa (bizim oyleydi) Hilton demek zorundayım ama biraz daha rahat olabiyorsanız , gayet hos butik bungalowlar var. Aman Bungalow  cok buyuk ama Magda orada kaldı ve 50 dolar vermesine ragmen pek de iyi olmadıgını soyledi.
Biz www.Hotels.com 'dan biletimizi aldık. Eger sezondan dolayı bir sorun yoksa orada bakarak da otel bulmak mümkün

 Burada halk ile aynı koyu paylaşıyorsunuz  sabah deniz cekildiginde balıkcılar ve tum koy sahile iniyor, tum gun balık , ahtopot tutuyor , ve yosun topluyorlar , saat 1 e kadar devam eden bir seramoni , elinizden kameranızı bırakamıyorsunuz. 4 yasında bir Zanzibar cocugu elleri ile balık tutabilir! 70 yasında bir dedesi de !


Saat 2 de artık sular geri gelmiş oluyor, bembeyaz kumun uzerinde mavi yesil dizinize gelen su ile dunyanın en guzel yeri size bakıyor. Gercekten tarif edilemez bir mukemmellik !!!
Deniz herdaim sıcak .  havlu kullanmıyorsunuz ama koruyucu alın , bir anda renk degiştiriyorsunuz.
Mayıs sonunda ciddi anlamda sinek az. Sivrisinekle ve karasinekler cok kucuk , bu pozitif bir sey . Bir de helikopter bocekleri cok var ama onlar insanlarla cok ilgili degiller.  Yere basarken de dikkatli olmak gerekiyor, cok hızlı yengecler var. Bembeyazlar.ama onlar sizi uzaktan farkederek genelde coktan yerin icine kacmıs oluyor.

Denizin altı neredeyse tamamen kum . Sadece kestanelere belki biraz dikkat etmek gerekiyor! Ama işin enteresan tarafı koyluler hergun tum sahili temizliyorlar kestane , balık, ahtapot,  yosunlar zaten yemek yapmak için toplanıyor.
Nungwinin minik bir merkezi var. Hersey orada Tourist ofis (arac ve ucak ayarlanabilir) internet cafe ve dalış organizasyonu, ve koyun okulu ve marketi de orada. Zaten herkes sıcaktan dısarıda olabiliyor. Zanzibarda herkes birbirine merhaba , nasılsın diye ayrı ayrı soruyor.  Size de ingilizce olarak soruyorlar J  Jambo Mambonun nereden geldigini merak edenler için bu Swahilice yani Tanzanya dilinden .  Naber demek ... Mzungu beyaz adam demek . En meshuru ise Hakuna Matata. Zaten Afrikanın ya da Zanzibarın diyelim felsefesi bu. Ne olursa olsun hayat devam ediyor zaten . Problem degil hallederiz.

Dalış yapmak için gunluk 80-90 dolar arası anlaşabilirsiniz, kıyafet vs hersey icinde. Ben yapmadım ama Alman bir cift ile tanıstık, onlar bir haftalık dalış ayarladılar, gercekten cok keyifli oldugunu soylediler , ve rengarenk bir cok deniz canlısı gorulebiliyor, her gun botla adanın ayrı yerlerine gidiyorlardı. Saat 8 bucuktan aksam saat 4 e kadar surebiliyor.
Yemek için sahilde merkezin sahil tarafında bir barbekuden ibaret 3 tahta masalı bir balıkcı var. Bir gun once ne yemek istediginizi soylerseniz ertesi aksam onu yiyebiliyorsunuz.  Ornegin biz bir sefer ıstakoz istedik. 18 000 Tnz Shilingi verdik ve muhtesem bir ziyafetti. İcki bira 35000 Tnz Silingi , kola da aynı fiyatlarda hep onunuzde sıvıları acıyorlar  bu yuzden genelde panik olmanıza gerek yok , ama cok evhamlıysanız kahve icmeyebilirsiniz?  Ya da ben salata yemedim
Tavsiye edebilecegim bira Klimanjero ve Serengeti . Ama biranın soguk olması konusunda hassas olmamak gerekiyor, Zanzibarda hersey sıcak ve buz kullanılması pek tavsiye edilmiyor.
Neyse aklınıza gelecek her turlu deniz urununu isteyebilirsiniz. Hepsi Grill olarak geliyor, cunku sadece grilleri var . Bizim sevdiklerimiz  red snapper , king fish , ahtapot ve istakozdu .
Yemekler doyurucu ve lezzetli ,patates – bira klasigi konusunda hicbir sıkıntı yok J  bir cok baharat kullanılıyor, Cunku Stone town aynı zamanda gecmişte baharat yolu tuccarlarının duragı olmus. Spice Tour adı altında bir 30 dolar daha harcamak isterseniz buraya gidebiliyorsunuz . Bir turk olarak mısır carsısı dısında bir beklentimiz olmadıgı için biz yapmadık !
Bir de biz otelde acık bufe kahvaltı aldık. Kahvaltı basarılı bir oğun degil. Burada cok ekmek yok . Aslında meyve yeniyor, ama turistler için kahvaltılar var, genelde lezzetsiz, peynir ve zeytinleri yok.
Yumurtalarının sarı olması gereken kısmı da beyaz bu yuzden degişik bir omlet tadı oluyor.
Herneyse o sahilde zaten bunları pek dusunmuyorsunuzsmiley Ama cok addictionınız varsa Sahilde Fransız Kafesini bulmanız gerekiyor, burada Kafe yemekleri , Salata krep , ve kahvaltı bulabilirsiniz. Kafenin sahibi 70 lerinde bir Fransız teyze..
Nungwi de genel bir gun sabah kahvaltısı ardından balıkcılar ile sohbet etmek ve onları fotograflamakla geciyor.

Sonra deniz gunes zamanı var . Burada farklı aktiviteler yapabilirsiniz. Adanın deniz feneri olan ucunda bir turtle house daha var. Birde kucuk bir akvaryum ekli , gayet keyifli bir yer.  Burada yine kaplumbaları besleyebilir, akvaryum canlılarını elleyebilirsiniz
Ve ya botla yunuslara binerek yuzmek için gidebilirsiniz .
Biz bunları yapmadık . Ama Dhow tour aldık .  En iyisini aldık diyebilirim !!!smiley
Evet sahilde Doctor Dolphine takma adlı biriyl tanıstık. Dareselamlı olan bu arkadasımız iş bulamadıgı için donemsel turistik işlerle hayatını surdurmeye calışıyor, etraf bu gibi insanlarla dolu . bir Tanzanyalının devlette calışabilmesi için yuklu bir para vermesi ve uzun sure sırasının gelmesini beklemesi gerekiyor. Ustelik ucretlerde korkunc dusuk . Normal bir yerli bir restoranda ayda 50 dolar alabiliyor. Kısacası insanlar cok fakir, biz simdi hikayemize ve tiplere bakacagız  , oteyandan Tanzanya- Zanzibar hep sunu sorduruyor, bu dogal zenginlik , bu kadar insan , bu potansiyel neden kullanılmıyor, ya da kullanılanın parası kimin cebine gidiyor? Bunlara orada tatilde cevap bulmak mumkun degil. Afrikalılar bir o kadar da duygusal, ve hassaslar. Cok derin sorulara girmemeye calışıyoruz. Dhow turu yasadıgım en guzel gunlerden biriydi. Magda, tunc ve ben , Doktor Dolphin , Michelle ve Patrick ile cok iyi bir frekans yakaladık. Dhow tour için 55 dolara anlaştık.

Programda Nungwi tum koyunu geziyoruz. İckiler ,tamtam la muzik kendi aramız da dans ve tabiki muhtesem gun batımı var. Saat 5 gibi gerçekleşiyor ve biraz da alkolluyseniz cennetin kenarından danserek davul sesleri ile gectiginizi dusunebilirsiniz.   İçkiler dedigime de bakmayın , kendi sarabımızı aldık JYerliler Konyagı markası adı altında bir likor içiyorlar , ya da wisky limon . Yaklaşık 200 ml olan bir paket naylon bir pakette satılıyor!
Dhow turda Saat 3 ten 6 bucuga kadar tum Nungwiyi gezdik. Sahilde farkettik ki  kalınacak cok yer var. Deniz fenerinden baslayan koy Hilton ve saydıgım bungalowlarla baslıyor, sonra meshur Z hotel var Heryer  cok guzel ama fener tarafındaki yerlerde aynı anda yerli halk ile de kaynasmak mumkun Z ve sonrasında yerlilerden ayrılıp daha fazla turistik alana gelmiş oluyorsunuz. Sunset,  Royal Zanzibar iyi noktalardan sanırım 75 dolara iyi bir yerde kalınabiliyor. Plajda voleybol sahaları vs var. Turistler için yoksa yerli halk Cumartesi gunduz itibari ile futbol oynuyor. Full Moon Party bu koyun sonunda Kwenda.burası daha grunge bir yer , olimpus gibi bir tarzı var. Etrafta yerli atmosferini saglamak için Masailer var. Guvenlik için onları calıştırıyorlarmıs
Havanın yagmurlu olmasından korkmayın . Ayrılacagımız gun bir saat yagmur yagdı ve biz o sırada Hint okyanusunun keyfinin cıkarıyorduk
Bir yere giderken motor kiralamanızı onermem Magdanın esi Fernando bunu bir ay once denemiş. Zanzibarda her yerde polis var. Surekli sizi durdurup para istiyorlar.  Her polise 10 dolar veriliyor, neden diye sormayın hakuna matata , 25 dolar motor, sonunda 40 dolara rahat rahat kiralayacagınız soforlu arabadan pahalıya geliyor.

Gece hayatı aslında her aksam var. Zaten bir suru yeni insan ile yemek masası bir den bir bar ortamını alıyor, ve 12 den once kalkamıyorsunuz . Ardından havaya carpılmadıysanız ,her gece sahilde ateş yakılıyor, ve muzik oluyor. Etrafta kucuk kucuk bir cok bar var. Bunun yanında muhtemelen yuksek sezonda cok daha fazla Cumartesi gecesi partileri var. Full moon parti ise cok ayrı . Buraya ozel dj geliyor. (Bizim kacırdıgımızda Avusturalyalı bir DJ kendi geliyordu ornegin)İçkiler ucuz  ama pazarlık konusunda herzaman dikkatli olmak gerekiyor. Tıpkı herseyde oldugu gibi. 
Unutulmaması gerekenlere soyle bir bakıyorum , yanınıza bir off max alın , ise yarıyor, cunku aksam da acık ayakkabı giyiyoruz, cok sıcak.  Herseyi mumkun oldugunca onceden ayaralayın  ozellikle ucak.
Hep pazarlık edin , ve 10 da bire kadar. Genelde yollarda birsey almayın , ya da acentalarla iş yapmayın , tabi herzaman bu kadar kolay olmuyor.
Havalimanında cekirgelerden korkmayın , burada hersey aynı zamanda ucabiliyor, bu biraz urkutucu ama insanlar ve bocekler arasında iyi bir ilişki var, kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Malarya sivrisinekleri için bunu soyleyemeyecegim ama onları gormedim.
Asılarınız yaptırmıs olursunuz belki ama ben acıkcası bu saglık bakanlıgının yazdıgı tetradoxun bir faydası var mı bilemiyorum, yine de kullandım . bu arada saglık kartlarınızı alın , cunku bu kartları da tıpkı pasaport gibi kontrol ettiler.
Zanzibardan aldıgınız ucak biletinde 40000 Tan Shilingi kadar vergi bulunuyor, ayrıca bir tax odenmiyor, eski bir uygulama bu paranın ayrı alınmasıymıs sanırım bazı kitaplarda yazıyor ama yok oyle birsey
Zanzibardan Dareselam’a en gec ucak saat 20:40  da . Bunun icin Nungwiden saat 6- 6 bucukta cıkmanız yeterli. Ucak 9 da Dareselamda , saat 1 e kadar contuar acılmıyor, dısarda 2. Katta bir kafe var. Saat 10 a kadar acık. Orada yemek yiyebilirsiniz, temiz. Sonra orada uyuduk , cok yorgunduk dogrusu !
Free shoptan Tanzanya kahvesi alabilirsiniz, cok guzel ve yerli bir kumaşa sarılı olarak satılıyor. Tane veya  cekilmiş opsiyonları var. 5-10 dolara alternatifler var.
Unutamayacagım bir tatildi, muhtesem bir yer!smiley