11 Ocak 2012 Çarşamba

Senli Benli


Her Çarşamba Muhteşem yuzyıl dizisini izliyorum. Aslında iyi bir Türk dizisi izleyicisi olduğumu söyleyemem ama merak işte izliyorum. Aynı zamada wikipedia’yı da okuyorum , sanırım okul bittikten sonra eğitim sistemimiz dolayısı ile nefret ettiğim tarihe ilgi duymaya başladım.
Eski insanların psikolojileri, sosyal yaşam, birbirlerine bakış açıları ne kadar farklıymış.  Yüzyıllarca geriye gittiğimde en çok dikkatimi çeken çok çok çok daha gizlilik ve  uzaklık hissiyatları oluyor.
Demek ki evrimleşme süreci bu diyorum . Yani artık daha az kıllı ve ya daha az dişli olmamız gibi fiziksel değil  sosyalleşme ve  iletişim anlamında evrim yaşıyoruz.
Çok geriye gittiğimizde insanların birbirlerine selam verişleri göz teması yapmadan gerçekleşiyor, hep bir metre ara ile birbirlerine duruşları , hele bu izlediğim dizide evli insanların birbirine eğilmeleri şimdi ne kadar komik . Ama o zaman normaldi , hatta belki daha da uç noktalar da bir iletişimsizlik söz konusuydu ama o kadarı bize birşey ifade etmez diye bahsi geçmiyordur.
Çok da uzak bir zaman değil aslında 1940- 50 doğumlu bir çok kişinin anne babasına siz diye hitap ettiğinin farkında mısınız? Şimdiki çocuklar için siz sadece senin çoğul hali J İyi kötü değil realite bu..
İlk işe girdiğimde, sene 2003, insanlar birbirlerine siz veya Bey / Hanım diye hitap ediyordu .. Bugün bir iki kemikleşmiş ilişki dışında (30 senedir çalışan ilk işe girdiğinizde XXX bey diye tanıtılan kişiye de gidip nabersin denmiyor!) hepimiz yaş -statu farketmeden birbirimize sen diye hitap edebiliyoruz.
Ve sürekli yepyeni icatlar çıkarıp birbirimize daha şeffaflaşıyoruz. Bu doğamızda var.. Daha çok yapış yapış olmak istiyoruz, bunun için interneti , sosyal medyayı icat edebiliyoruz. İnsan beyni bu yönüyle beni çok şaşırtıyor.
Peki sonra ne olacak ???  hiç bir tahminim yok . Düşünmüyorum da , sanırım ben bir noktada duracağım bana fazla gelecek J
Tüm bunların yanında da bir türlü evrimleşemeyen bir yanımız var. Bitmeyen birbirini öldürme iç güdüsü. Tüm bu toplumlaşmanın yanında kontrol edemediğimiz ve bitiremediğimiz savaşlar.. İşin kötü tarafı beyinlerin o tarafta icatları da bir türlü bitmiyor.  Bir gün biri çıkıp yeter artık diyebilecek mi ? yine tahminim yok. Yarım kaldı ama işte eskiden KAPI çalınırdı , artık dalıp girmek daha rahat J
Anlayacağınız biri içeri daldı !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder