Lublan (http://tr.wikipedia.org/wiki/Lübnan)
Havası berrak- yerleri kirli Arap, Pers, Türk sınırlarında sıkışmış bir ülke! Bir de üstüne 4 farklı etnik grubu yaşatan Beyrut aynı İstanbul gibi hem o tarihi ile sizi kendine çekiyor, bir yandan da yaşayanları çok çekiyor. Belki biz de bu benzerliklerden sevdik Beyrut'u . Sonuçta bir çok Beyrut'a özel turistik fasilite Türkiye'de yaşıyorsanız da rahat erişilebilir.
Hariri |
Uzun bir süre medeni , modern bir şehir parçası oluşturmaya ve Beyrut'ta turistik -expatlara cazip bir hayat yaratmaya çalışmış. Evet böyle bir yer var. Korniş, Monot Caddesi arası hem luks hem de modern ama bir sokak geride gerçek Beyrut'u görüveriyorsunuz hemen.
Sonuçta ben ne diyebilirim, kendi ülkemizde de aynı çapraşıklığı yaşıyoruz.
Önemli İpuçları :
İstanbul Beyrut uçakla 1,5 saat sürüyor. Girişte bir kart dolduruyorsunuz. İsrail vizeniz varsa giriş yapamayabilirsiniz, ya da arkadaşlarımızın Amerika vizesi vardı , biraz incelediler.
En önemli konulardan biri pazarlık. Havalimanı - Beyrut merkez taxi ile maksimum 10 $ tutuyor , biz ilk indiğimizde 50 $ dan 25 e kadar pazarlık edebildik :) Üşenmeden pazarlık yapmak gerekiyor. Taksilerde taksimetre yok , bu da pazarlık yapmayı sevenleri mutlu kılıyor!
Etrafta bir çok yabancı otel var. Le Grey isimli çok luks bir oteli de mevcut. Biz Monot Caddesine yakın Golden Tulip otelinde kaldık. Beyrut'a özel bir arayışımız olmadı, gezdiğimiz yerlerde de bu şekilde farklı bir yer bulamadık.
Neler yaptık :
ekibimizin en sağlam içeni Cem'in tavsiyesi |
1 bu restoran kısa bir süre sonra İstanbul'da da açılıyor
2 Yediğimiz herşey muhteşem lezzetliydi ama burada iyi bir kebapçımız da onları aratmaz. Menude mezeler ve çeşitli kebaplar vardı.Ve tabi Arak içtik. Arak Fakra, şarap şişesi gibi bir şişede saklanıyor.
Rakı gibi ama servisi çok daha küçük bardaklar ile servis ediliyor. Bu yüzden de önceden ayrı bir sürahide su ile karıştırılmış oluyor.
Buradan sonrasını hatırlamıyorum diyebilirim. Saatlerce o restoranda yedik içtik , sonra da Monot caddesinde bir club'a gittik . Beyrut' un Reinası diyeceğim.
Bütün gün boyunca bloglarda yazan Beyrut kızlarını aramıştık : Yüksek topuklu mini etekli , aşırı makyajlı bir Avrupalı erkek için fazla meşrep bu kızları ülkemizde Reina'da görebildiğimiz üzere Beyrut'ta da gittiğimiz clubda bulduk. Çok lafa gerek yok , Amerika'dan bir DJ, masalarda şişeler, kocaman armalı gömlekleri ile çapkın bakışlı erkekler ve meşrep kadınları ile aşırı alkol etkisi ilşe gayet iyi eğlendik !!
Gündüz Beyrutta yapacak bir şey yok!
Öncelikle Lubnan yemekleri yapan bir kafe bulduk ve çok güzel bir kahvaltı yaptık. Lubnan'da sabah kıymalı yumurta yemen mumkun , ıspanaklı dedikleri kavrulmamış ıspanaklı bir börekleri var . çok leziz !!
Bu arada Lubnan'da Suriyeli bir Türkçe öğretmeni ile tanıştık , çok güzel bir sohbet oldu .
O kadar yemeğin üzerine vicdanımız sallandı. tatil ekibim |
Hafta sonları modern yaşayan Beyrut'luların bisiklet kiraladığı bir yer bulduk . Ve Kaldırımda bisikletle gezerek Korniş'e gittik.
Lübnan'a dair en önemli simge ise harap binalar , çatışmalarda kurşun delikleri ile delik deşik edilmiş binalar olduğu gibi bırakılmış: İbret!
Gerçekten de bazen herşeyi unutuyorsunuz , özellikle bisiklette bunu hissettim. Güzel hava , sedir ağaçları, insanlar yürüyüşe çıkmış , fotograf makinanızı çıkarıyorsunuz , ama işte o binaları görmemeniz pas geçmeniz mümkün değil.
Adeta mutlu olmanızı ve unutmanızı engelleyen birşey var.
Lubnan'ın simgesi sedir ağaçları ve o ağacı simgelemiş sempatik bir bayrağı var.
Beyrut %30 hristiyan , %70 musluman bir şehir. Aynı zamanda Ermeni, Hristiyan Arap, Şii ve Sunni musluman halkları barındırıyor.
Heryerde camiler ve kiliseler var. Şehrin tam ortasında yeralan mavi çatılı cami ve
tam karşısındaki kilise gerçekten göz kamaştırıyor.
Bir kaç hatıra magneti dışında hiç bir şey alamadık diyebilirim.
2. Akşam yine turistik bir yeri olan Mandolun'a gitmeye çalıştık ama rezervasyonumuz olmadığı için giremedik.
Belki her işte bir hayır vardır (kadercilik) kendimizi Gemmayze'de bulduk . Burası yanyana barların kafelerin olduğu hafif ağaçlı, sonradan yapılmamış gibi görünen bir sokak . İnsanlar daha bir rahat , biran sanki orta doğudan bir doğu avrupa'ya geldik.
İyi ki Mandolun'a gitmemişiz.
Çocuklu anne baba olarak bizim programımız burada bitti.
Ama arkadaşlarımız ertesi gün Hamra'ya gittiler. Çok bir şey kaybetmediğimizi söylediler , artık bilemiyorum.
Turkiye ve Lubnan
Lubnan halkı Türk hayranı. Bizi bir sınıf üst medeniyette buluyorlar (biz ayn değerlendirmeyi yapamadık!).
Bir çok Türk dizisini takip ediyorlar (bizden iyi!)
Kadın erkek ilişkisi ise bizim ülkemiz gibi çapraşık , gündüzleri sokaklarda erkeksiz kadınları görmek zor , ama haftasonu geceleri kılık değiştiriyorlar !!!
Yine de bazı şeyleri anlatamıyor, ama yaşıyorsunuz.
sahilde nargile içip denize giren gencler |
Lubnan simidi |
Bana sorsanız , Beyrut'a ülkemiz insanı için çok enteresan bir yer değil. Ama tabi gezmek görmek güzel. Sonuçta biz çok iyi zaman geçirdik.