Gecen haftasonu
Roma’ya gittik. Aniden planladık, 15 kere vazgeçmeye çalıştık , sonunda hadi
gidelim dedik. İkimizdik , basbaşa tatil. Bazen anne- baba olsanız da çift
olmak için ayrı tatil , tabi yapabiliyorsanız güzel bir dinlenmedir.
Cocuksuz
tatillerden ozlemlerimi hemen sıraladım :
- Bir kere kesintisiz alkol alınacak
- Dag tepe demeden ayaklar ağrıyana kadar gezilecek
- Gece dışarı çıkılacak , Alp’in rahatsız olacağı kalabalık ve yüksek müzik seviyesi olan yerlere gidilecek
- Elde bir kitap olacak kocaman, tum tatil elden düşmeyecek
- Gec yatacağım ve tabi gec kalkacağım.
Havalimanında hiç
bilmeden Elif Safak’ın uzun zamandır almak istediğim ‘Ustam ve Ben’ romanını aldım.
Uçaktan indiğimde 200 sayfa bitmişti heralde, sanki beynime masaj yapılmış gibi
geldi.
Roma anlata
anlata bitmez. Hakkında cok sayıda blog , sayısız foto , tavsiye var. Biz gezialemi'ni cok bilgilendirici bulduk,
yanımıza aldık .
Roma, bir acık
hava müzesi . Ve çok kalabalık, o kadar cok sayıda insanı gezi parkından beri
birarada görmedim!!
Milyonlarca diğer ziyaretçisi
gibi, ben de Roma'dan tavsiyelerle döndüm :
- Havalimanı transfer : Eger 4 kişinin altındaysanız , havalimanından cesitli bölgelere otobüs var. Bolgenizi net sorun bu cok önemli. Ayrıca evet denen herseyi 3 kere sorun , İtalyanlar İngilizce konuşmuyor ! Biz 2 kere bilet almak zorunda kaldık. http://www.sitbusshuttle.com/en/ hem Vatikan hem Termini bölgesine ulaşan otobüslerdir. (Önceden internetten almak yer önceliği sağlıyor)
- Otel : Otelimiz Hotel Diplomatic. www.hoteldiplomatic.it . Roma evleri gibi kucucuk ama lokasyon süper ve temiz. Vatikan civarında ev bulmak da mümkün ama biz oteli tercih ettik. Kalmasak da araştırmalarımızda Serdar Kuzuluoglu’nun The Duke’te aklımız kaldı doğrusu (http://www.thedukehotel.com/)
- Nereleri görelim?
vatican sunday ceremony |
b.
San Pietro : Şans işte romanımı nasıl almışım , tam kilisenin
ışıklarına bakıyorduk. Aklımdan ilk geçen : Ne kadar cok ışık alıyor burası?oldu
, sonra bir kafede oturduk kitabımı açtım . Hoooopp, 1570 lerde bir sabah Mimar
Sinan (Usta) Cihan’a (cırak) Italya’ya giderek Michelangelo ’yu görmesini söyledi. İki çırak
kendilerini Roma’da buldular.
‘Michelangelo San Pietro’yu yenilerken küçük pencereleri çıkarmış , yerine
daha az sayıda ve daha büyük dolayısıyla daha çok ışık alan pencereler koymuştu…..
Pozzolana dedikleri kahverengi bir maddeyle karıştırıyordu kireci, zamanla
çatlayıp küf tutuyordu.’
Kısacası 2 ayrı zamanda San Pietro’yu
gezdik.
Sinan’ın, Italyan mimarisini
incelediği o günlerde İstanbul güzel bir sehirdi. Yıllar geçti şimdi, biz onu
doldurduk ve yorduk . Bugun Roma’da AVM ler ve Avrupa’nın en uzun binaları yok
. Onun yerine orman ve çimen var.
Sinan dediki : Şehirler de
insanlar gibidir. Yapılan her gayri meşru bina İstanbul’un kalbine çakılmış bir
çividir. Roma’yı gezerken içimden İstanbul’dan özür diledim.
c.
Colosseum
d.
Fontana di Trevi: Aşk cesmesi ve ya üç yol çeşmesi olarak geçiyor.
e.
Piazza di Spagna: İspanyol Merdivenleri
f.
Pantheon Tapınağı
g.
Piazza Venezia: Venedik Sarayı: Bembeyaz
,burada Pozzolana kullanılmamış,
çok güzel ve tüm şehri görebileceğiniz bir terası olan bu Saray İtalyanlar
tarafından en bahsedilmeyen eserlerden .
h.
Castel Sant'Angelo : Burası favorim. Kiliselerin hepsini
çıkarsanız Roma’da milattan öncelerden beri varlığını koruyan o kadar derin bir tarih varki . Burada Hadrian’i
öğrendim. Eski Roma’da altın çagı
yasatan 5 en iyi kraldan üçüncüsüdür.
- Yemek : ilk söylemem gereken rezervasyon yaptırın ve geç kalmayın
a.
Maccheroni: http://www.ristorantemaccheroni.com/ : Bizzat İtalyan birinden aldığımız bu tavsiye sayesinde ilk
aksam Roma iç sokaklarında güzel bir yemek yedik. Herşey cok lezzetli, ev sarabı başarılı ve limoncello mukemmel
b.
Enzo: http://www.daenzoal29.com/ : Burası Trastevere
bölgesinde, herhalde bu küçük yerel restoran hayatımda en güzel yemekleri yediğim restoranlar sıralamasında ilk 5e girmiştir. İnsanlar cok sıcak
, yemekleri muhteşem.
c.
Cacapranica: http://www.enotecacapranica.it/en/: Roma’da guzel pizza
yenecek az sayıda noktadan. Turistik merkezlerin biraz gerisinde , rahat bir
oglen atıştırması için mükemmel.
- Alışveriş: 1 Euro = 3TL dengesi ne kadar bizi yıksa da , sunu farkettik . Markası için para verilen neredeyse tum markalar İtalyan : Prada, Gucci filan falan . Hepsini İspanyol merdivenlerinin karşı sokaklarında bulmak mumkun, mağaza dekorasyonları muhteşem. Zaten istekli olarak pazarlama tuzagına düştüm, bir çanta aldım. Makarnalarımızı ise direk bir mahalle marketinden aldık. Italya’da bizim yufkacılar gibi makarna açan dukkanlar var, bozulabilir diye güvenemedim , sonra keşke alsaydık dedik.
Gittigimiz tarihten oturu , annemi andık , 11 yıl once cenaze basında 11
yıl sonra Roma’da Trastevere’de bir sokaktaydım. Zaman aktı iste, o gun sanki o
da geldi gezdi. Gitmişti Roma’ya olsa , o da bir kac fikir verirdi.
Roma, bana Avrupa kulturunu daha net gösterdi, kapitalizm ve Hristiyanlık
arasındaki benzerlik ve belki de birbirini doğurma hikayelerinin altını cizdi.
Meryem figürlerini izlerken hep şunu duşundum , en buyuk yalan Dunya’ya
sekil verecek milletlerin inanışı olur mu ? Olur , olur..
3. gun sonunda geri dönerken artık yolda gordugumuz çocukları sevmeye
başlamıştık, cok özledik Alp’i .
Alp
de bana kocaman bir kalp yapmış , babaannesine annecim seni cok özledim
yazdırmıştı. Kısacası kavuşmamız son derece romantik oldu. Alp’i kocaman olmuş
arkadaşları ile Italya’da backpacker çantası ile hayal ettim. Aksam
Trastevere’de, sabah Pantheon’u
gezerken, ‘kocaman bir delik bırakmışlar, yukarıdan kar yagmus ne varsa içeri
giriyormuş olum’ dedi belki. Bilmiyorum ben oyle hayal ettim işte , o kadar
sevdim demekki Roma’yı