Sanırım 30 yaş üzerinde edinilen en güzel alışkanlık bu . Bazen aklında bir ampul yanması ve bir şekilde durup ne yapıyorum ve ne yapmak istiyorum diye sormak
Çünkü bir çok insan iddia etse de kendimizin karar verdiği şeyler kadar bu koskoca kosmosun bize çıkardığı yaşamların içinde yuvarlanıyoruz.
Ne olmak istiyorum ?
Neredeyim ?Nerede olmak istiyorum ?
Kimlerleyim ? Kimlerle olmak istiyorum ?
Günümü neler yaparak geçirmek istiyorum ?
Umutlarım ne ? Ve başkalarından umut ettiklerim ne?
Peki ya hiç tanımadığım ama sokakta yanımda olan insanlar ? Onlar nasıllar? Bu insanlar benim içinde olmak istediğim toplum mu?
Nelere benimle alakasız olsa da çok üzülüyorum? Katlanamadıklarım neler? Onlar için gerçekten bir şey yapamaz mıyım ? Ne biliyorum ki?
Ve neler benden bağımsız beni mutlu ediyor? Onların bir parçası olamaz mıyım?
Bu yaşadığım istediğim hayatsa sürdürülebilir mi? En büyük korkum ne? O korkuyu yaşamaya değer mi?
İşte bütün bunlar kafamın içinde bir anda yanıyor ..
Ben olduğum gibi bir insan olmak istiyorum. İddiasız güzel geçen bir hayat...
Daha yeni içinde parkların bahçelerin olduğu bir yerde yaşamaya başladım ,buraya eski gençliğimin evine olduğu gibi aşık oldum. Burası hiç bozulmasın istiyorum. Çünkü ben hep olduğu gibi kaldığı sürece burada olmak istiyorum.
Bu aralar hayatımda ilk kez biraz daha yalnız hissediyorum. Yakın arkadaşlarım yurtdışına taşındı , burada kalanlarla İstanbul mesafeleri ve trafiğine bağlı kaldık. Çocuklar ve ya uzun mesai saatleri yüzünden önceden yapılan çok planlı programlar hariç görüşmek zor oluyor...
Benim kritik soru(nu)m, iyi bir hayat yaşamak istiyorum . Ama işte bunun adına günümün 11-12 saatini bir yerde çok çalışarak geçiriyorum. Geri kalan saatleri ise Alp ile zaman geçirmek , spor yapmak , kitap okumak , Tunç’ la arkadaslarımla keyifli bir kadeh şarap içmek için bölmeye çalışıyorum. Çoğuna zaman kalmıyor!!!!
En büyük umut Alp ..En zor olan iyi bir insan yetiştirmekmiş. Alp’in ne mesleği olduğu kimle olduğu nerede yaşadığı değil kalbinin gerçekten iyi olduğundan emin olması önemli. Gerisini düşünmemesi için biz zaten elimizden geleni yapıyoruz
Peki ya hiç tanımadığım ama sokakta yanımda olan insanlar ? Onlar nasıllar?Bu toplumun o %50 içerde zor tutulan kesimi , ya da kendini garantiye alıp diğerlerini HİÇ umursamamaktan bir gram rahatsız olmayan patronlar ve onların yalakaları, cahillikten keyif alan, etrafındakileri sömürmek ve kandırmak için cahil bırakmaya çalışan kesimler benim olmak istediğim insanlar değiller, onlar başka bir yerde olsunlar karşıma çıkmasınlar isterdim. Ama olmuyor..
Buna alışamıyorum doğrusu!
Bendeki cevaplar bu kadar
Siz de soruyorsunuz degil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder