20 Ekim 2012 Cumartesi

Buones cumplenos mi madre

Sevgili annem ,
Bugun yaşasaydın 67 yaşında olacaktın. Muhtemelen artık yaşlanmış olurdun , ama senin o disiplininden bir sey kaybedeceğini hic sanmam .
oglum muhtemelen 5 kat daha şımarık olacaktı. Ona hayatını adardın , eminim 30 a kadar ingilizce sayacaktı :) ve eminim onun yeri ayrı olacaktı, sen ne kadar düzenli olursan ol Alp seni parmağında oynatacaktı , ama o da seni en az benim kadar sevdiği için seni dinleyecek ve senden öğrenecekti.
Çünkü benim annem hayatı boyunca iyi bir öğretmen oldu. Ben de bu yüzden hayatı bir okul gibi görebildim.
Bu doğumgününde annemi eniştem , Tunc ve Alp ile mezarında ziyaret ettik. Alp bir buket çiçek aldı, hic tanımadığı bu yerde bir parktaymışcasına koşarak çiçekleri dedem,annem ve anneannemin çiçek surahilerine bıraktı.
Ben de bir çiçeği hic tanımadıgım anneannemin annesinin mezarına bıraktım.
Toplam 15 dakika sürdü sanırım ama sanki koca bir anı yaşadık . O 15 dakika hiç bitmedi. Ve ben bir kere daha Yıldızımı ne kadar özlediğimi anladım.  Hatta anneannemi bile özlemiştim , insan sevdiklerini eleştirse de onları deli gibi seviyor, onları özlemekten vazgeçemiyor. Hayatımın onlarca senesini onlarla bir arada geçirdikten sonra yok olmaları o kadar garip ki aslında . O hissi bildiğimden insanların kedisi bile ölse içim buruluyor, hele hayat arkadaşlarını kaybetmelerine katlanamıyorum , o gün hissettiğim acılar sanki içimde yine dönüyor.
Bugün 14 Ekim... Ben Yıldızsız yaşamayı öğrendim mecburen ama oglum onunla yaşamayı öğrenemeyecek .sanırım beni üzen de bu ...


1 yorum: